Başlıklar
Müzik hayatımızın içinde büyük ve önemli bir kaplar. Hepimizin dinlerken geçmişe döndüğü, gelecek hayallerine doğru yürüdüğü, hüzünlü ya da neşeli her anında dinlediği birbirinden güzel şarkılar vardır. Kültürümüzde de çok önemli bir yere sahip olan türküler, bunlar arasındadır. Türkü dediğimizde hepimizin aklına en az bir tane gelir. Fakat birçoğumuz büyük bir keyifle dinlediğimiz türkülerin ortaya çıkış hikayelerini bilmeyiz. Aslında Hikayesi Olan Türkülerimiz oldukça fazladır ve birçoğuna da kulaklarımız aşinadır. Şimdi bunlardan birkaç tanesini inceleyelim.
· Beyaz Giyme Toz Olur Türküsü
Beyaz Giyme Toz Olur hikayesi şu şekildedir;
Ege’ de yaşayan bir ailenin üç kızı vardır. Bu aile bir zaman sonra Karadeniz’ e göç etmek zorunda kalır. O zamana dek Ege’ de yaşadıkları için Karadeniz’de yaşayan insanlardan farklı alışkanlıklara sahiptirler. Bir zaman sonra bu ailenin üç kızına, üç delikanlı aşık olur ve hep birlikte vakit geçirmeye başlarlar. Yaşadıkları yeni şehirde insanların onların davranışları hakkında konuşmalarına rağmen davranışlarını değiştirmezler. Bir zaman sonra da bölgede adları çıkar. Beraber zaman geçirdikleri eve bir gün bekçi baskın yapar. Bu baskında iki delikanlı yakalanır diğeri ise saklanır. Saklanan delikanlı da daha sonra yakalanır ve hapsedilmesine karar verilir. Fakat delikanlı daha sonra affedilir. Affedilen delikanlı aşık olduğu kızla evlenir ve birlikte bu türküyü yazarlar. Böylece Beyaz Giyme Toz olur türküsü, Hikayesi Olan Türkülerimiz arasında yerini alır.
· Erzurum Çarşı Pazar Türküsü
Daha çok Sarı Gelin ismiyle bilinen türkünün hikayesi, Erzurum Çarşı Pazar hikayesi olarak da söylenebilir. Hikayesi şöyledir;
Eski zamanların birinde, Çoruh nehrinin kıyısında bir Kıpçak beyi yaşar. Bu beyin, sarı saçlı bir kızı vardır. Bu kıza, Erzurumlu bir delikanlı aşık olur. Hem kızın hem de delikanlının aileleri bu aşka karşı çıkar. Kavuşmalarına engel olmak için her şeyi yaparlar. Delikanlı ise aşkının peşinden gitme konusunda çok kararlıdır. Aşık olduğu Kıpçak beyinin kızına bir şiir yazar ve daha sonra onu kaçırır. Fakat Kıpçak beyi onların peşini bırakmaz. Adamlarını peşlerinden yollar. Adamlardan biri Erzurumlu delikanlıyı öldürür. Bu aşk da hüzünlü bir hikaye olarak kalır ve Hikayesi Olan Türkülerimiz arasına girer.
· Hastane Önünde İncir Ağacı Türküsü
Bir delikanlı komşusunun kızı ile beşik kertemesi yapılmıştır. Genç adam askere gider ve askerdeyken vereme yakalanır. Hava değişimi olması için Yozgat’ a gönderilir. Bu esnada sözlüsünün ailesi de kızlarını gence göstermezler. Durumu ağırlaşan genç, tedavi için İstanbul’ da bir hastaneye yatırılır. Yattığı hastane odasının penceresinden görebildiği tek şey, incir ağacıdır. Bu ağaçtan ilham alarak Hastane Önünde İncir Ağacı türküsünü yazar. Daha sonra ise veremden kurtulamayarak hayatını kaybeder. Böylece bu hikaye de Hikayesi Olan Türkülerimiz arasına eklenir.
· Gesi Bağları Türküsü
Annesi ile Kayseri’ de yaşayan bir genç kız, bir zaman sonra Kayseri’nin Gesi kasabasına gelin olarak gider. O zamanlarda ulaşım şartları zor olduğundan genç kız Kayseriye’ye, annesinin yanına gidip gelemez. Kocası da son derece vurdum duymaz ve gamsız biridir. Kızla hiç ilgilenmez. Kaynanası ise kıza sürekli eziyet eden, kötü kalpli ve despot biridir. Bir zaman sonra çiftin çocukları olur. Kız çocuğuyla annesinin hasretini gidermeye çalışsa da bunu başaramaz. Kız, annesini göremeden aylar ve yıllar geçer. En sonunda ise kötü haber gelir. Annesi vefat etmiştir. Annesinin vefat ettiğini öğrenen gelin, üzüntüsünden gesi bağları türküsünü söyleyerek, Gesi bağlarının arasında dolaşır durur.